Ya Başarısız Olsaydı: 1 Atış ve 4 Ders

Ya Başarısız Olsaydı: 1 Atış ve 4 Ders

Eğer başarısız olsaydı "Böyle ekipmansız, eller cepte atış mı yapılır! Olimpiyatta bu ne laubalilik?" denecekti.

Bu atış, madalya almak koşuluyla 'karizmatik' sayılacak bir atış tarzıydı, madalya getirdi ve tüm dünyanın gündemine oturdu.

1. Ders: Gidiş yolunun değerini ulaştığın sonuç belirler.

Sonuçta başarı varsa yaptıkların herkeste hayranlık uyandırır, sonuçta başarı yoksa en vasıfsızdan bile nasihat alırsın.

-

Herkes gibi teçhizatlı bir atışla altın madalya alsaydı bu kadar ses getirmeyecekti.

Dünyada 'trend topic' olan, Elon Musk'ın bile tebrik ettiği, muhtemelen gözlük firmaları başta olmak üzere birçok sponsorun kapısını çalacağı kişi yarışmada 2. oldu. Birinciyi, yani altın madalya alanı kimse konuşmuyor.

Yani "karizmatik, farklı, özgün" bir gümüş madalya, "sıradan" bir altın madalyadan çok daha değerli olabiliyor.

Ders 2: Sıra dışı ve özgün kalabilmek gümüşü altından, ikinciyi birinciden, yarını bugünden daha değerli kılar.

-

Bize bugüne kadar hep "Ellerin cebinde başarıya ulaşamazsın" dendi. Hep diğerleri gibi, yani olması gerektiği gibi olmamız öğretildi.

Düşünsenize genç bir sporcu antrenmanda 'bu şekilde' atış yapıyor. Muhtemelen ciddi olmadığı için azarlanır, ekipman takması için zorlanır hatta ısrar ederse takımdan çıkarılırdı.

Meğer, mesele ellerin cepte olması veya bilinen doğruları uygulaman değilmiş. Sana en uygun, performansını maksimize edeceğin o kendi yolunu bulmakmış.

Ders 3: Tüm gücüyle seni sıradanlaştırmaya çalışan bir dünyada kendin olarak kalabilirsen, ellerinin cebinde olması bile sana yardımcı olacaktır.

-

Bu yazımı önce LinkedIn sonra Instagram hesabımda yayınladım. İkisinde de rekor denebilecek bir ilgi gördü. Yüz binlerce kez okundu, binlerce beğeni ve yüzlerce yorum aldı. Bu süreçte çıkardığım 4. dersi de yazıya eklemek istedim.

Bir olayın niteliğini, kişilerin bakış açısı belirliyor.

Bakış açısı "fırsatlar" üzerine olan bir girişimci için çok ilgi çekici gelen bir olay, böyle bir atışın eller cepte yapılabileceğini bilen bir askeri okul mezunu için "önemsiz" görünebiliyor.

Bir bakış açısı "Şevval İlayda Tarhan sayesinde gümüş aldık ama yine kadının adı yok." diyor, başka bir bakış açısı "İşte Türk'ün gücü!" vurgusu yapıyor.

Kimse haksız değil. Herkes bu hayatta durduğu noktadan nasıl görünüyorsa oraya bakıyor, onu vurguluyor.

Elon Musk'ın dikkatini çekip dünyada en çok konuşulan kişi olmak ile "e ne var ki bunda, normali böyle" arasındaki muazzam farkın tek açıklaması bu.

Hayatında daha önce hiç fil görmemiş ve duymamış insanların gözlerini bağlayıp bir filin önüne getirmişler. Tek tek file yaklaşıp dokunmalarını ve filin ne olduğunu bulmalarını istemişler.

İlk kişi filin hortumuna dokunmuş ve “Fil, ince uzun ve eğilip bükülebilen bir şeydir.” demiş. İkinci kişi filin gövdesine denk gelmiş ve “Fil sert bir duvardır” demiş. Diğer kişi kuyruğunu tutmuş ve “Fil yumuşak bir püsküldür” demiş.

Hepsinin söylediği doğru ama fil bunların hiçbiri değil.

Ders 4: Her şeyin, kişilerin bakış açısına göre farklı bir tanımı vardır. Bu farklı bakış açıları kimseyi haksız yapmaz.

Ancak kimsenin haksız olmaması, herkesin doğru söylediği anlamına gelmez.